İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Dijitalleşme ve verimlilik artışına yönelelim
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, dezenflasyon sürecinde KOBİ’lerin nakit akışlarını etkin ve disiplinli biçimde yönetmeleri, finansal dayanıklılıklarını artıracak tedbirler almaları ve maliyet kontrolünü sistematik hale getirmelerinin daha da önemli hale geldiğini söyledi. Avdagiç, “Bu süreçten yeni başarı hikayeleri çıkarmak mümkün. Yeter ki çağın dili dijitalleşme ve verimlilik artışını destekleyen modellere yatırım yapalım.” dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Dezenflasyon sürecinde ekonomimizin temel direği olan KOBİ’lerimizin nakit akışlarını etkin ve disiplinli biçimde yönetmeleri, finansal dayanıklılıklarını artıracak tedbirler almaları ve maliyet kontrolünü sistematik hale getirmeleri daha da önemli hale geldi. Bu süreçten yeni başarı hikayeleri çıkarmak mümkün. Yeter ki çağın dili dijitalleşme ve verimlilik artışını destekleyen modellere yatırım yapalım” çağrısında bulundu.
Avdagiç, dünyada sağlık, ekonomik ve jeopolitik alanda tarihte nadir görülecek çapta değişim sürecine girilirken bu süreçte küresel üretim, ticaret ve güç merkezlerinin yeniden konumlanmasının fırsatlar oluşturduğuna dikkati çekti.
KAPASİTEMİZ ÇOK YÜKSEK
Avdagiç, Türkiye’nin yeniden çizilen ticaret rotaları ve tedarik zincirlerinde aktif rol almak ve küresel ticaret dengelerini son 25 yılda elde ettiği güçlü liderlikle kendi lehine değiştirmek için büyük çaba gösterdiğini kaydetti. Avdagiç, “Küresel değer zincirinde daha üst basamaklara çıkma kapasitemiz çok yüksek. 2026’ya hazırlanırken çok kutuplu ticaret düzeni Türkiye için lojistik, üretim ve enerji geçiş yollarında stratejik fırsatlar barındırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyonla mücadelenin temel öncelik olduğunu belirten Avdagiç, dezenflasyon sürecinde orta ve uzun vadede ekonomiyi güçlendirecek sonuçlar alınacak olmasının, iş dünyasının bu zorluklara tahammül etmesini sağladığını söyledi.
KREDİ MEKANİZMALARI
Avdagiç, KOBİ’ler için bu sürecin aynı zamanda kurumsallaşma, verimlilik ve rekabet gücü artışı için bir fırsat penceresi olduğuna dikkat çekti. Dezenflasyon sürecinde KOBİ’lere önerilerde bulunan Avdagiç, şöyle devam etti: “KOBİ’lerimizin nakit akışlarını etkin ve disiplinli biçimde yönetmeleri, finansal dayanıklılıklarını artıracak tedbirler almaları ve maliyet kontrolünü sistematik hale getirmeleri daha da önemli hale geldi. Bu süreçten yeni başarı hikayeleri çıkarmak mümkün. Yeter ki çağın dili dijitalleşme ve verimlilik artışını destekleyen modellere yatırım yapalım. Yapay zeka, büyük veri ve otomasyon süreçlerinin hızla yaygınlaştığı günümüzde, hem teknolojiye hâkim olmalı hem de insan unsurunu bu dönüşümün merkezinde tutmalıyız. Böylelikle şirketimizi, imalathanemizi, artık zorunluluk olan yeşil ve dijital dönüşümlere hazırlamalıyız. Yine kur-enflasyon makası sebebiyle fiyatlarda rekabetçiliğimizin azalmasına karşı farklı rekabetçilik unsurlarını öne çıkartmaya gayret etmeliyiz. Bu açıdan ihracatçılarımızın kazan-kazan anlayışıyla pazar çeşitliliğini koruması ve yeni ticaret modellerini de göz önünde bulundurarak ihracat kabiliyetlerini güçlendirmeleri büyük önem arz ediyor. Kuşkusuz finansmana erişim konusu, iş dünyamız açısından en hassas başlıklardan biri. Bu süreçte KOBİ’lerimizin finansman sıkıntısının hafifletilmesi ve nakit akışının desteklenmesi açısından TOBB Nefes Kredisi gibi mekanizmaların çoğaltılması önemli.”
HEDEF PAZARLAR
Türkiye’nin çıkış yolunun dış pazarlara ve verimliliğe odaklanmak olduğunu ve bunun için her imkana sahip olduğumuzu belirten Avdagiç, “Dış pazara açılma, bilgiye dayanan stratejik bir planlamayı gerektiriyor. Özellikle son dönemde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik kavramları olmadan dış ticaret düşünülemez. Yine bu süreçte hedef pazarları iyi analiz etmeliyiz. Rekabet koşulları, tüketici eğilimleri, ticaret mevzuatı ve tedarik zinciri gibi temel çerçevelerin etkin bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor” dedi.
YEŞİL MUTABAKAT’I KULAK ARDI EDEMEYİZ
Avrupa Yeşil Mutabakatı’na da işaret eden Şekib Avdagiç, bu mutabakatın Türkiye’nin en büyük ticari ortağı olan AB ile ilişkileri yeniden tanımlayan, üretim ve ihracat modellerini kökten değiştiren, ticaret ve finansmanı yeniden şekillendiren bir belge olduğunu belirtti.
Avdagiç, şunları söyledi: “Avrupa Birliği’nin 2050 karbon nötrlük hedefi doğrultusunda uygulamaya alınan düzenlemeler, ülkemiz özel sektörü için çok önemli. 2024 yılında ihracatımızın yüzde 41.4’ünü AB’ye yaptık. Dolayısıyla biz Yeşil Mutabakat’ı kulak ardı edecek konumda değiliz. 1 Ocak 2026’da başlayacak olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın maliyeti var. Bu uygulama ‘demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen’ gibi enerji yoğun sektörlerde öncelikle başlayacak.
Bizim için bu konu, çevre yükümlülüğümüz kadar rekabet gücümüz açısından da büyük önem taşıyor. Dolayısıyla özellikle sanayi tesislerinin karbon yoğun süreçlerini azaltacak şekilde modernize edilmesi şart. Bu modernizasyon kısa vadede maliyetli görünse de uzun vadede hem karbon maliyetinden korunma hem de fonlar, yeşil tahviller ve sürdürülebilir finansman kanallarına erişim bakımından ciddi kazanç sağlayacak.”
FİRMALARIMIZI YILDA 50 ULUSLARARASI FUARA GÖTÜRÜYORUZ
Başkan Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası olarak KOBİ’lere birçok yönde destek verdiklerini, firmaların uluslararası pazarda yerini alabilmeleri için projeler gerçekleştirdiklerini söyledi. Her yıl 50’ye yakın uluslararası fuara Türk firmalarının katılımını organize ettiklerini, alım görüşmeleri düzenlediklerini kaydeden Avdagiç, “Ana Sanayi-Tedarikçi buluşması gerçekleştiriyor, İhracata İlk Adım, Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Desteği, Sektörel Ticaret Heyeti ve Uçtan Uca E-İhracat Merkezi gibi programlar organize ediyoruz” bilgisini verdi.
Şekib Avdagiç, İTO Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin de girişimcilik ekosistemine kazandırılan önemli merkezler arasında yer aldığını, bu merkezle yenilikçi fikirlerin ve yeni girişimlerin iş dünyasıyla buluşmasını destekleyerek, fikirlerinin ticarileşmesine yardımcı olduklarını belirtti. Avdagiç, “Benzer şekilde Teknopark İstanbul’da Küp Kuluçka Merkezi ile şirketlerin girişimciliğini artırıyoruz. SoftITo Yazılım-Bilişim Akademisi’ni kurduk. Burada yazılım ve bilişim sektörüne güçlü insan kaynağını yetiştiriyoruz. Tüm bunlarla verimlilik, inovasyon ve katma değer merkezli yenilikçi projeleri destekliyor, bu alanların ihtiyaç duyduğu nitelikli istihdama erişime katkı sunuyor ve KOBİ’lerimiz başta olmak üzere iş dünyasının gelişimini desteklemeyi sürdürüyoruz” diye konuştu.